Neil Gaiman – 3 ayrı kitabı
1. Fragile Things
2. Smoke and Mirrors
3. Neverwhere
Neil Gaiman hakkında pek çok sayfa yazabilirim. Muhtemelen bunu yapacak tek kişi de ben olmam. O nedenle son dönemde peşpeşe okuduğum ve çok büyük keyif aldığım üç kitabı hakkında birşeyler yazma ihtiyacı duydum.
Fragile Things
Neil Gaiman’ın en sevdiğim yönü daha önce de yazdığım gibi samimiyeti ve bizden biri olduğunu hissetmem. O nedenle Fragile Things’i okumaya başladığımda oldukça uzun ve sanki bana özel yazılmış bir mektup gibi hissettiren bir “Introduction” ile karşılaştığımda kitaba karşı sıcacık hisler hisler beslemeye başladım.
Bir nevi “You had me at hello!” vakası. Daha hikayeler başlamadan kitap benden 10 aldı bile. Böyle olunca kitabı keyif alarak, yavaş yavaş okumak düştü bana. Herbiri ayrı ayrı tatlar taşıyan kısa hikayelerinin güzelliğini veya kitabın kalitesini tartışacak ya da aşırı olarak övecek değilim.
Bütün bunlara rağmen kitapta en sevdiğim ve tekrar tekrar okuduğum kısım “Introduction” oldu. Her yeni hikayeye başlamadan önce o hikaye için Neil’ın yazdıklarını okumak o hikayenin hikayesini Neil’dan dinlemek kitabın en güzel kısmıydı.
Kitap hakkında söylenebilecek olan şu, Neil çocuklar için yazmış hikayeleri. Ama çocuk da olsanız büyük de olsanız büyük bir keyifle okuyorsunuz. Hatta çocuklarınıza da okuyabilirsiniz yatma zamanında (eğer böyle bir alışkanlığınız varsa).
Smoke and Mirrors
Şimdi az önce Fragile Things için yazdığım herşeyi bir kez daha okuyun, iki kitap arasında 10 sene kadar bir zaman farkı olduğunu da düşünün (Smoke and Mirrors daha önce yazılmış); buna Fragile Things’de olan samimiyetin aynısını ekleyin: İşte karşınızda Smoke and Mirrors.
İki kitap arasındaki ana fark bu kitabın büyüklere hikayeler taşıması. Ayrıca hikayelerin oldukça güzel olduğunu da eklemek gerekir.
Neverwhere
Kendi halinde yaşayan kahramanımız günün birinde ölmek üzere olan genç bir kıza yardım eder. Karşılığında nişanlısından, işinden, bildiği ve tanıdığı dünyadan olur. Bilmediği tanımadığı bir dünyaya dalar.
Daha baştan okuyanı şaşırtan bir konu var zaten. Buna Neil Gaiman’ın yaratmakta usta olduğu karakter ve diyalogları ekleyin. İşte tabiri caizse tadından yenmeyecek bir roman daha. Kendini o kadar güzel okutuyor, sizi hikayenin içine o kadar güzel katıyor ki bu kitap (Neil’ın neredeyse bütün işleri bu şekilde zaten) bırakmak istemiyorsunuz, kitap bitince bozuluyor ve üzülüyorsunuz.
Neverwhere aynı zamanda BBC tarafından dizi olarak çekildi. Onun da çok güzel olduğunu ekleyeyim (izledim ve beğendim).
- October 24th
Leave a Reply