Nora Roberts: Yüzleşme
KONUK OKUR: MUSTAFA CETINEL
Yaklasik 1 ay kadar önce Frankfurt’ta gerceklestirilen kitap fuarindan, nasil olsa götürmeyeceklerinde ucuza kitaplari satmaya karar veren yayinevinden almis oldugum bu kitabi, kah kahvalti yaparken, kah otobüste, tramvayda yol alirken, kah gece uyumadan önce dinlenmek icin okurken, dün Köln – Bonn gezisinden dönerken trende son sayfasini okuyarak bitirmis bulunmaktayim.
Kitabi bitirdikten sonra ilk tepkim, yanimda oturan arkadaslarimin hicbirinin Türkce bilmemesinden dolayi, ‘SHIT! It can’t end like this!!!’ seklinde yapmis bulundum. Tabii arkadaslarimin gülmesini de engelleyemedim (sanirim gülmelerinde yorgunlugun ve kanlarina o sirada karismaya devam etmekte olan biralarin etkisi vardi).
Kitap oldukca uzun bir kitap ve kitaptaki karakterlerin ismini ilk duydugumdaki tepkim Nora Roberts’in cok iyi bir FRIENDS izleyicisi olduguydu. Sonradan sadece ana karakterin isminin uyusmasi bu düsüncemi kesinlikle degistirmis degil, belirteyim.
Kitabin en önemli özelligi bence cok yavas ilerlemesidir diyebilirim. Ayrica az önce yazmis oldugum, kitabin sonundaki ilk yorumumun da cok dogru oldugunu belirtmem gerekir. Bazen hizlanan sürecin kitaba pek bir katki yapmadigini söylemem gerekir. Hele de kitaptaki sözde kötü karakterin arada bir düsüncelerinin veriliyor olmasi bile kitabin yavasligini yok etmemis, aksine buna aci bir tat katmistir.
Kitap icin söylenebilecek en son yorum ise, eger elinizde varsa okumaniz, yoksa eksikligini hic hissetmemenizdir. Tabii bu yorumumun ana sebeplerinden birisinin benim aslinda pek polisiye kitaplari sevmemem olabilir.
.
.
.
***
- November 23rd
Leave a Reply