Gülseren Engin: Yorgun ve Yarali
KONUK OKUR: MUSTAFA CETINEL
Gülseren Engin’in ilk kitabi Cehennemde Bir Ada yi okuduktan sonra bu kitabi da almaya karar verdim. Ilk kitabinda gercekten saheserler yarattigini düsündügüm yazar (ki bu kitapla ilgili bir yorum yazmistim daha önce) bu kitapta beni biraz hayal kirikligina ugratti.
Ilk kitabindaki o harika kurgu islemesinin ardindan sanirim böyle bir hayal kirikligini haketmis bulunmaktayim.
Bu kitapta diger kitabi gibi yakin Anadolu tarihi üzerine kurulu. Birinci kitabin aksine bu kitap Balkan Savasi ve 1. Dünya Savasini icine almakta ve olaylari anlatmak icin yazar Bulgaristan’dan cetecilerden kacan bir Türk ailesini konu almakta. Tabii isin icine yakisikli bir Osmanli Subayini da katarak ask romanina dönüstürmüs bulunuyor. Bu zaman dilimi tamamen savaslardan olustugu icin, cekilen hasretleri ve kavusmadaki sevinci konu almis yazar.
Tabii zengin kesim ile fakir kesimi de bir araya getirmis.
Kitabin bu kismina bakarak güzel oldugunu düsünebiliriz. Ama bence kitapta yanlis olan sey, cok hizli yasanmis olmasi. Yaklasik 8 yillik bir dönemin bazi kisimlari birkac sayfada gecilmisken, bazi kisimlari cok olmasi gereken yavaslikta gecilmis. O kisimlarindan gercekten zevk aldim ama hizli gecen kisimlarda kahramanlarin yasadiklarini yansitmakta eksik kalindigini düsünüyorum.
Son olarak kitaptaki ayri bir konu ise, ask icin ne fedakarliklar yapilabilecegi göz önüne getiriliyor. Ama bu kisiler o kadar cabuk asik oluyorlar ki, ‘Gercekten o dönemde öylemiydi?’ diye kendinize soruyorsunuz.
Ne olursa olsun okunmasi tavsiye ettigim bir kitap…
.
.
.
***
- December 15th
Merhaba Mustafa Bey,
Kitabım “Yorgun ve Yaralı” hakkında Kitaplog sitesinde yazdıklarınızı bu gün rastlantı sonucu okudum. Eleştirilerinizde çok haklısınız.Roman ayrıntıdır. Bundan sonraki romanlarımda bu konuya daha fazla dikkat edeceğim. Ancak yayınevleri sayfa sayısına önem veriyorlar ve fazla kalın kitaplar istemiyorlar. Yazarken bunu da göz önüne almamız gerekiyor. Kurguyu bozmadan toparlayabilmek için böyle geçişler yapılabiliyor. Ancak bunlar elbette okuru ilgilendirmiyor.
“Cehennemde Bir Ada” adlı kitabımı beğendiğinize çok sevindim. Son kitabım “Sancılı Kent Ankara” bir anı roman… Deneysel yazın türüne giriyor aslında. Okudunuız mu? Okursanız eleştirilerinizi öğrenmek isterim.Tekrar teşekkürler.Çok selamlar.
Gülseren Engin
Merhaba Gülseren Hanim,
Sizi burada görmek gercekten güzel. Bu sitede elimden geldigince okumus oldugum kitaplarla ilgili düsüncelerimi yaziyorum. Bazi kitaplari yere göge sigdiramadigim olmustur, bazilariniysa cok fazla elestirip, begenmedigim yönlerini siralamisimdir sadece.
Ama sizin su ana kadar ki kitaplarinizdan sadece iki tanesini okuma sansim oldu, ve bunlari da buraya yazdim (sizin de belirtmis oldugunuz gibi). Hatta hatirlarsanir, kitaplarinizi okuduktan sonra bu konudaki düsüncelerimi size mail olarak da göndermistim (Özellikle “Cehennemde Bir Ada” adli eserinizden sonra). O siradaki düsüncelerimi, buraya da aktardim.
Henüz okumadigim kitabiniz “Sancili Kent Ankara”yi da en kisa sürede edinip, okumak istiyorum (Umarim “Cehennemde Bir Ada” isimli eserinizde oldugu gibi mükemmel bir saheser olmustur, cünkü kusura bakmayin ama, o kitaptan sonra hicbir sekilde daha az güzellikte bir kitabi size yakistiramam). 🙂
Umarim siz de, arada bir vaktiniz oldugunda, buraya kitaplarla alakali düsüncelerinizi yazabilirsiniz (sizin bir yazar olmanizin yaninda, mutlaka iyi bir de okur oldugunuzu varsaymak, kesinlikle yanlis olmaz diye düsünüyorum) :).
Yorumunuz icin cok tesekkürler,
Mustafa Cetinel