Trevanian – Katya’nın Yazı
KONUK OKUR: MUSTAFA ÇETİNEL
Kitapla ilgili söyleyebilecegim en etkili cümle bence, sonunun tahmin edilemez olmasi. Su ana kadar okudugum kitaplar arasinda, en ilginc ve beklenmedik sona sahip kitap bu kitap. Kitabin son 10 sayfasina geldigimde kitabi elimden alsalardi, “Sana 1 hafta süre, tahmin et sonunu” deselerdi, inanin düsüncelerim yazarin düsüncelerinin kiyisindan bile gecemezdi….
Sonunu burada yazmayacagim elbette, sizin de bu zevki tatmanizi elinizden alamam.
Kitap bir kasaba doktorunun, yillar önce bir yaz gecirmis oldunu, “Katya’nin Yazi”ni yasamis oldugu kasabaya kisa bir tatil icin gelmesiyle, anilarini tekrardan yasamasini ve anlatmasini iceriyor. Bu Fransa’nin kücük kasabas Salies’te Katya ile tanismasini, onunla birlikte yasadigi deneyimleri, artik orta yaslarinin sonlarina gelmis birisinin gözüyle anlatmasi, kitaba ayri bir güzellik katiyor. Bu yasadigi yazin da tam 1. Dünya Savasindan önceki son yaz olusu da, kitaptaki bazi düsüncelerini aciklamasini daha iyi kiliyor, ve insana savasin etkilerini de gösterebiliyor. Ayrica gencligin hayallerinin, gecmise bakan birisinin gözüyle anlatilmasi, isin icerisine trajikomik bir anlam katmiyor da degil.
Ayrica Basklarin kültürüyle ilgili verdigi bilgiler, kesinlikle kitaba hos bir hava katiyor. Onlarin festivallerinden birisini ise, birinci elden anlatmasi gercekten o festivali yasamanizi sagliyor.
Bütün bunlari söylüyorum, yaziyorum, ve kitabi gercekten okumanizi öneriyorum. Ama galiba kitabi okurken sizde benim gibi, bu özetin ilk paragrafindaki düsünceyi yasayacaksiniz ve gerisini bosvereceksiniz.
Iyi okumalar.
- March 4th
Leave a Reply