Irvin Yalom – Nietzsche Ağladığında

Posted by kitaplog

Gökçe VATAN

Ucunu bir gerçekten alıp devamını yazarın hayal dünyasına bırakan kitaplar beni nedense daha fazla etkiliyor. Kitabı okurken “acaba bu gerçekten oldu mu?” ya da “olsa nasıl olur?” diye düşünmekten kendimi alamıyorum. 1 Hafta önce bitirdiğim ve tadı damağımda kalan çok keyifli bir kitap: Nietzsche Ağladığında.

 

19. yy Viyana’sında Josef Breuer’in kendi hayatı, düşündükleri, asla kimseye söyleyemedikleri hakkında Friedrich Nietzsche ile terapi yapmaları üzerine olan kitapta Lou Salome, Sigmund Freud yan karakterler olarak karşımıza çıkıyor. Kitapta zaman zaman Breuer doktor, Nietzsche hasta konumuna zaman zaman da Nietzsche doktor Breuer hasta konumuna geçse de aslında her ikisi de hasta ve her ikisi de birbirlerini tedavi eden iki ümitsiz insandan farklı değiller.

 nietczheagladiginda

Salt felsefe, psikoloji veya tıp bilgileri içermeyen ama hepsinin harmanlanmış bir biçimi olan bu kitap bu yönüyle karşımıza harika bir kurgu çıkarıyor. Yer yer Nietzsche’nin düşünceleri kendi ağzından veriliyor kitapta. Bu bana biraz tehlikeli gibi geldi. Çünkü bazı durumlar karşısında söyledikleri tam otururken bazıları bu fikri de yazılmış olsun diye bir olayın arasına iliştirilmiş gibi duruyor.

 

Kişiler aslında gerçek hayatlarında birbirinden habersiz, iletişimsiz insanlar değil. Bunu bilerek okuduktan sonra kitabın sonunda Yalom bizim için güzel bir sürpriz yapmış: Nelerin kurmaca nelerin gerçek olduğunu tek tek açıklamış. Bu da bu insanlar hakkında biraz daha “gerçek” ve “ilginç” bilgiler edinme isteğimizi kamçılıyor.

 

Minik hatalara çok fazla takılmadan keyifle okunabilecek bir felsefe/ psikoloji/edebikurgu romanı.

Leave a Reply