Gereği Düşünüldü – Cihat T.
MUSTAFA CETINEL
Yeniden Merhaba,
Su anda anlatacagim kitap, belki de Türk yazarlardan okumus oldugum ilk polisiye kitap.
Öncelikle bir itirafta bulunmam gerekiyor. Son zamanlara kadar Türk yazarlarina (genc yazarlara) cok fazla ilgi göstermiyordum. Cünkü okumus oldugum birkac eser beni hayal kirikligina ugratmis oldugu icin, uzak durmustum Türk yazarlarindan. Daha sonra Orkun Ucar ile bu kisitlama delindi diyebilirim. Ardindan yavas yavas Türk yazarlarimizdan da okumaya basladim.
En sonunda da, aslinda cok fazla sevmedigim bir tür olan polisiye türünde bir kitap okudum. Genel bir degerlendirme yapip, 10 üzerinden bir not vermem gerekirse, 6 veririm bu kitaba. Sebeplerine asagida deginecegimden emin olabilirsiniz.
Kitabimiz Istanbul’da gecmektedir. Icerik ve konu olarak bana tamamen Dan Brown kitaplarini hatirlatsa da temel bazi farkliliklar oldugunu belirtmem gerekiyor. Dan Brown’a ait eserlerde oldugu gibi, bu kitapta da cesitli sekillere sokulmus cesetler sehrin belirli noktalarindan ortaya cikmaya basliyor. Özel olarak, belli pozisyonlarda oturtulmus, vücuda ait bazi parcalarla baslayan bu dagilim, sehrin etrafinda bir kac gün arayla ortaya cikmaya basliyor.
Genc polisimiz Oya (ufak tefek bir genc kiz 🙂 ) bu olaya ataniyor ve savci arkadasi ile birlikte (tabii ki savci ile arkadasliklari ögrencilik dönemine denk geliyor ve savcinin ailesini de taniyor kendileri. Tipik genel bir kurala uyarak yazarimiz bu polisimizi isinin getirdigi sebeplerden dolayi kimseye baglanamamis birisi olarak gösteriyor) görevine basliyor. Yanlarina bir tane de asiri derecede zeki psikiyatrist koyuyor yazarimiz (tabii ki uzmanlik alani seri katiller). Buraya kadar kitabimizin kurgusunun tamamen klasik bir yapida oldugunu görebiliyorsunuz.
Katilimiz sehrin cesitli yerlerine cesetleri birakmaya (ve bir yandan da toplum mesajini iletmeye) devam ediyor. Toplum mesaji dememin sebebi, her olayda öldürdügü kisileri secis sebeplerinin belli bir toplumsal yozlasmaya baglamalarindan bahsediyorum. Böyle bir durumda cesitli mantiklar yürüterek katile ulasmaya calisiyorlar ve tabii ki insanlar arasinda cok farkli yorumlar yapilmaya baslaniyor.
Buraya kadar kitabin kötü yanlarini ele aldigimi belirtmem gerekiyor. Bunlarin hepsi notun düsme sebepleri arasina giriyor. Ayrica son bir sebep olarakta kitabin sonunun cok hizli bir sekilde bitirilmesi yer aliyor. Tamamen cözüme ulasmak ve katili yakalamak icin gelistirilmis son hic hosuma gitmedi.
Bu kadar kötülemek yeter diyor ve kitabin iyi yanlarina girmek istiyorum biraz da. En sevdigim özelligi, kitaba yön veren, en etkili karakterlerden birisi olan kisinin hic beklemedigim bir yerden, hic beklemedigim bir tarzda ortaya cikmasi. Bu yardimci karakterin kimligi kesinlikle beni sasirtti. Yazari bu yaraticiligindan dolayi tebrik ederim.
Onun haricinde ise iceriginde sürükleyiciligi artiran katille olan, neden buna kalkistigina dair bir konusmanin kitabin sayfalarina serpistirilmesi oldu. Bu konusmalar kitabin okunusuna farkli bir anlam katiyor, ve en sonunda neden ve nasil böyle bir konusmanin gerceklesitirildigi belirtiliyor.
Bence genel itibariyle tipik bir polisiye roman. O yüzden okuyun veya okumayin diyemem. Kafa dinleme amacli okunabilir.
Okumak isteyenler icin simdiden iyi okumalar diyelim… 🙂
Selamlar,
Mustafa
- November 2nd
türk polisiye roman tarzında osman aysu`yu öneririm.benim çok beğendiğim bir yazardır.kitapları sade,akıcı ve zekice kurguları oluyor genelde.ayrıca romanlarında ki mekanlarda tanıdık;)
geçen gün sahafları gezerken peyami safa`nın “cingöz recai”serisinden birkaç kitap buldum ve aldım.gerçekten çok güzel duygular uyandırdı bende:).gerek dili(1924-1961 kadar devam etmiş)gerekse kurgusu bakımından eğlenceli ve heyecanlı kitaplar.geçmişe yolculuk için birebir;)