Paulo Coelho – Şeytan ve Genç Kadın

Posted by mustafa

Mustafa Cetinel

Merhabalar,

Size gecen haftasonunda kisa bir sürede bitirmis oldugum bir kitabi anlatmak istiyorum bu seferki yazimda. Öncelikle belirtmem gerekir ki, kitabi kategorilendirmeye calisirken, secerken epey bir zorlandim. Bircok secenek arasinda gidip geldikten sonra ise, bana göre anlatabilecek en yakin kategori oldugunu düsündügüm FELSEFEyi sectim.

Kitabi okuyanlar, bilenler belki iclerinden ‘Ne alaka!’ diyebilirler. Elestirmeyin, bir kez daha düsünün, savinizi olusturup yorum bölümüne yazin, yüzleselim (iceride olmaz, disarida paylasalim kozumuzu :D). Neyse….

Kitabin anlatim tarzi tipik bir Paulo Coelho klasigi. Sürükleyici, okuyucuyla konusur düzeyde, dikkatini kaybetmeden takip edebilecegin bir yazim sekli. Daha önce bu yazari övdügüm icin yeni bastan ayni seyleri anlatmak istemiyorum. Zaten bilen biliyordur yazarin ustaligini 🙂

Konuya gececek olursak… Kitabin arka kapak yazisi bence kitabin konusunu cok iyi aciklayacaktir.

——

Gözlerden uzak, kuytu bir dağ köyü ve bu köyün dış dünyadan soyutlanmış, kendi halinde, çoğunluğu yaşlı, zamanın dışında bir yaşam süren insanları. Köydeki tek genç kadın, küçük otelin barında çalışan güzel Chantal’dır. Gelip geçen avcılarla ya da turistlerle gönül eğlendiren genç kadının tek dileği bu sıkıcı yerden kurtulmaktır. Beklenmedik bir anda köye gelen ve gerçek kimliğini gizleyen bir yabancı, köy halkına, hepsinin yaşamını alt üst edecek, onları kışkırtacak, değer yargılarını tersine çevirtecek, hatta kökünden değiştirtecek bir öneride bulunur. Yabancı, köy halkına yedi gün süre tanımıştır. Bu süre içinde bu insanların her biri yaşam, ölüm, adalet ve dürüstlükle ilgili temel sorunlarla yüzleşecek, bir yol ayrımında durup kendi yaşam çizgilerini değiştirecek bir karar almak zorunda kalacaklardır. Yabancıya kucak açan köy halkı, onun tehlikeli oyununa alet olurken, Adem’le Havva’dan bu yana insanoğlunun ruhunu ele geçirme mücadelesi veren İyi ile Kötü’nün ikilemi, bu basit insanların örneğinde evrensel boyutlara açılıyor. İyi ile Kötü arasındaki savaşı ve insanın Tanrı ile karşılıklı ilişkisini konu alan Şeytan ve Genç Kadın, usta anlatıcı Paulo Coelho’nun yayınlandığından bu yana toplam bir buçuk milyon okurla buluşan son romanı.

——

Kitabin arka kapagi öyküyü yeterince özetliyor diye düsünüyorum. Tam da söyledigi gibi gelisiyor, ilerliyor hikaye. Sonunda ise tahmin etmedigim bir sekilde sona erdigini söylemeliyim. Tabii ki, iyinin kazandigini söylememe bile gerek yok, kitaplarin %99 unda oldugu gibi, bunda da ayni sonuc elde ediliyor. Ama sunu itiraf edebilir ki, sonunu cok ilginc bir sekilde baglamis yazarimiz. Bu sekilde bir mantik yürütecegini, ve sonuclandiracagini tahmin edemezdim.

Genel olarak kitabi yorumlamak gerekirse, kisilerin para icin nasil bu kadar cabuk degisebilecegini, iyi ile kötünün arasindaki cizginin cok ince oldugunu, ve insanlarin bencilliginin etkisiyle, acgözlülüklerinden dolayi herseyi kendi istedikleri gibi yönlendirdiklerini ve anlamlandirdiklarini cok iyi gösteriyor yazarimiz.

Bütün bunlari bir araya toplamam gerekirse, konu olarak klasik bir konu usta bir yazarin elinden cikinca kendini nasil okutabildigini cok iyi gösteren bir örnekten bahsediyoruz…

Kitaptan bir alintiyla bitireyim yazimi. Bence mükemmel bir hikaye….

****

Leonardo da Vinci ‘Son Akşam Yemeği’ isimli resmini yapmayı düşündüğünde büyük bir güçlükle karşılaştı… İyi’yi İsa’nın bedeninde, Kötü’yü de İsa’nın arkadaşı olan ve son akşam yemeğinde ona ihanet etmeye karar veren Yahuda’nın bedeninde tasvir etmek zorundaydı…

Resmi yarım bırakarak bu iki kişiye model olarak kullanabileceği birilerini aramaya başladı. Bir gün bir koronun verdiği konser sırasında, korodakilerden birinin İsa tasvirine çok uyduğunu fark etti. Onu poz vermesi için atölyesine davet etti, sayısız taslak ve eskiz çizdi.

Aradan 3 yıl geçti. ‘Son Akşam Yemeği’ neredeyse tamamlanmıştı, ancak Leonardo da Vinci henüz Yahuda için kullanacağı modeli bulamamıştı… Leonardo’nun çalıştığı kilisenin kardinali, resmi bir an önce bitirmesi için ressamı sıkıştırmaya başladı.

Günlerce aradıktan sonra Leonardo vaktinden önce yaşlanmış genç bir adam buldu. Paçavralar içindeki bu adam sarhoşluktan kendinden geçmiş bir durumda kaldırım kenarına yığılmıştı. Leonardo yardımcılarına adamı güçlükle de olsa kiliseye taşımalarını söyledi çünkü artık taslak çizecek zamanı kalmamıştı.

Kiliseye varınca yardımcılar adamı ayağa diktiler. Zavallı, başına gelenleri anlamamıştı.

Leonardo adamın yüzünde görülen inançsızlığı, günahı, bencilliği resme geçiriyordu…

Leonardo işini bitirdiğinde, o zamana kadar sarhoşluğun etkisinden kurtulmuş olan berduş gözlerini açtı ve bu harika duvar resmini gördü.

Şaşkınlık ve hüzün dolu bir sesle şöyle dedi: ‘Ben bu resmi daha önce gördüm…’ ‘Ne zaman?’ diye sordu Leonardo  da Vinci, o da şaşırmıştı. ‘Üç yıl önce’ dedi adam..’Elimde avucumda olanı kaybetmeden önce. O sıralarda bir koroda şarkı söylüyordum, pek çok hayalim vardı, bir ressam beni İsa’nın yüzü için modellik yapmak üzere davet etmişti…’

İyi ve Kötü’nün yüzü aynıdır… Her şey insanın yoluna ne zaman çıktıklarına bağlıdır…

****

Iyi okumalar….

One Response to “Paulo Coelho – Şeytan ve Genç Kadın”

  1. kitap ile ilgili farklı kaynağı incelemek isteyenler: http://www.yorumhane.org/2012/07/paulo-coelho-seytan-ve-genc-kadin.html

Leave a Reply