Canan Tan – Piraye
Derya Deniz
Bu kitabı da okudum ya, sazanlığıma doyum olmasın. Kitabın adı Piraye. Baktım kitabın arkasında da Nazım Hikmet, şiir, Piraye kelimeleri geçiyor, ben de aldım da okudum; ki almaz ve okumaz olaydım. Otobiyografik romanlara karşı bir zaafım var, ben de öyle bir şey sandım işte. Tamam beklentim falan öyle çok yüksek değildi ama bu kadar da rezil bir şey beklemiyordum doğrusu. Parama yazık, hevesime yazık, zamanıma yazık ve yazık ki ne yazık. Yalnız Canan Tan gibi kadınları – ısrar ve inatla “yazar” demeyeceğim kendisine – cidden takdir ettim. Güzel bir pazarlama stratejisi, benim gibi sazanları anında çekiyor. İnsan kitabın arkasını tam okur, hatta kitabı açıp kitabın içinden bir iki cümle okur ama nerede bende böyle bir düşünce. Aslında kitabın kapağından anlamam gerekiyordu. Kitabı okuyalı uzun bir zaman oluyor, daha ilk baskıda alıp da okumuşum. O zamanlar Canan Tan kimdir falan bilmiyorum tabii. Zaten kendisini ve türünü az biraz bilsem tövbe uzağından yakınından dolanmazdım, merak da etmezdim. Her şeye rağmen benim için güzel bir referans oldu. Kim Canan Tan’ı okuyup da beğendiğini söylese, o kişinin kitap tavsiyelerini hiç önemsemiyorum.
Kitabın konusuna gelecek olursak. Piraye adında modernim diye geçinen, kaprisli, şımarık, dünyanın sadece kendi etrafında döndüğüne inanan, vur kafasına ez diye tabir ettiğim bir genç kadının kendini bilmez, dengesiz ruh halleri – bunun adı “aşk” değil – anlatılıyor. Ev-vet, dört yüz küsür sayfa boyunca sadece bunları okuyoruz. Kitapta en sinir olduğum şeylerden teki de kendisini Nazım Hikmet’in Pirayesiyle özdeşleştiriyor olması. Yüzsüzlüğün bu kadarına da pes dedim doğrusu.
Son olarak, Canan Tan’ın en çok okunan ve kazanan yazarımsılardan olduğunu belirtmek isterim.
- March 28th
Ben de bu kitabi okudum, ve yorumumu yazdim… Seninki kadar tepkili oldugumu söyleyemem, biraz daha hafif bir yazi… 🙂
/2009/09/02/canan-tan-piraye/
Yazınızı okudum;
” … bu kitap bayanların beğeneceği bir kitap. ”
” Kitap tamamen bayanlara hitaben yazılmış. ”
demişsiniz. Ben de kendimi kadın sanardım ama…
Ve daha da fenası;
” …yazarin kullandigi dil ve anlatis bicimi cok hos ve insani sürükleyen cinsten. ”
demişsiniz. Aynı kitapları mı okuduk acaba?
Bunlar olmasaydı yazınızın altına rahatlıkla imzamı atabilirdim.
Ilk yorum konusunda haklisin… O konuda yanildigimi kabul ediyorum.
Ikincisinin ise arkadasindayim. Kitap ne kadar kötü olursa olsun, sonuna kadar okumami sagladi anlatim bicimi. Konusu sacma, karakterler sacma, sac bas yolduracak cinsten. ama yine de sonunu merak ettirdi. Bu yüzden koydum o yorumu. 🙂
ÇOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOK GÜZEL BEN ÇOK ETKİLENDİM DİYECEK SÖZ BULAMIYORUM
sözler kafiyesiz kalır Canan Tan a ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM BİZİM OKULUN HEPSİ PİRAYE Yİ OKUMAK İÇİN CAN ATIYOR
emege saygı lütfen daha iyisini yazan varsa buyursun yazsın burda kendini beğenmiş tavırlar segıleyen sizsiniz çok başarılı bir yazar .)) canan tanın butun kıtapları muhtesem 🙂 ınanılmaz bır tutkuyla okuyorum hepsini 🙂 kitaptan anlamıyorsanız o başka .))
Merhaba Asiye,
Emege saygi ayri bir seydir, elestirmek ve elestirilmek ayri bir seydir. Ben burada elestirimi sundum.
Kitaptan anlamamakla alakasi yok. Bu bir zevk meselesi. Ben kendi düsüncelerimi yazdim (ve hala da arkadasindayim). Eger sen tam tersini söylüyorsan, yazini yaz, burada seve seve yayinlariz.
Mustafa